Coahaique şehrine ulaştıktan sonra Andrea'nín evini bulmaya çalışırken şehir merkezinde arkadaşlarıyla olduğunu öğreniyorum. Şehrin kalbi olan Plaza de Armas'ta buluşuyoruz. Couchsurfing sevdalısı Andrea'nın iki misafiri daha var. Parktaki konseri ilerlerken buluyorun onları. Zahmetli, uzun bir yolculuktan sonra güzel bir müzik eşliğinde çimlere uzanmak inanılmaz iyi geliyor. Bisikletimi de yanıbaşıma yatırıveriyorum.
Birkaç gün sonra şansıma tam da benim ayrılmayı planladığım tarihin bir gün öncesinde rock müzik festivali var. İşin ilginç yanı tam da Andrea ve Lalo'nun evinin yanındaki arazide. Sadece Şili'li gruplar var. Çoğunlukla yeni yetme gruplar olsa da sona doğru Ases Falsos çıkıyor sahneye. Kalabalık da coşuyor tabi. Müzik dolu güzel bir gün...
Andrea ve erkek arkadaşı Lalo nehrin kenarında güzel bir kulübede kalıyorlar. Aldıkları yeni arazide yeni bir ev yapma planları var. Birlikte bu araziyi görmeye gidiyoruz. Harika bir şelalenin kenarındayız şimdi. Evleri bu şelalesi 30 metre mesafede olacak. Gelip yanlarına ev yapma konusunda ısrarcı oldum. Kibarca arsa bize kadar diyip reddettiler :)
Cohaique'den ayrılırken herşey yolunda. Yol güzel. Bir yokuş var önümde ama rüzgar yardım ediyor bu sefer. 60 km'yi 3,5 saatte tamamlıyorum. Ancak bu defa bir sorunum var. Arka tekerlekten garip bir ses geliyor. Baktığımda tatlı tatlı 8 çizdiğin görüyorum. Jantlardan biri kırılmış. O kadar taşta toprakta kırılmayan jant asfaltta nasıl kırıldı anlamadıysam da şu an için yapabileceğim birşey yok. Belki de bu tura başlarken yaptığım en büyük hatalardan biri Santiago'dan yedek jant almamakatı. Şili'de genel olarak 26 ve 29 cm jantlar kullanılıyor. Benim jantlar 28 cm. Bu ölçüde jant ancak büyük şehirlerde bulunabiliyor. Tabi ben bunun böyle olduğunu sonradan anlayacağım. Önümdeki ilk bisiklet tamircisine 250 km var. Bu yolun 150 km'si toprak yol. Arka lastik yükün önemli kısmını taşıdığından kusursuz olması önemli. Bir sonraki köy olan Cerro Castillo'da da bir bisikletçi olması umuduyla devam ediyorum yoluma.
Yol üstündeki şirin bir gölün kenarında kamp yapmaya karar veriyorum. Burada güzel bir kamp alanı var. Andrea'ya rastlıyorum burda. Kafasını dinlemeye gelmiş. Benim sayemde pek kafasını dinleyemiyor tabi. Ertesi gün golün yanındaki tepeye doğru tırmanıyoruz. Göl manzarası müthiş. Üşüyoruz ama..
Yaklaşık 1.000 metre yükseklikteki bu gölün kenarında kalırken soğuğu hesaba katmadım tabi. Bol üşümeli az uykulu bir gece geçiriyorum. Uyku tulumum 4 derecenin altında ısıtamam seni diyor. Daha sıcak olmasa da rakımı daha düşük yerlere ulaşmak için yola koyuluyorum yine.
İnişte Rio Ibañez vadisinin harika manzarası karşılıyor beni. Vadinin içine doğru kıvrılan yolda geçireceğim birkaç günümü. Birçok kez güzel manzara görmüştüm hayatımda. Ama gördüğüm manzaranın kalbine doğru yavaş yavaş ilerleme şansım olmamıştı daha önce. Birkaç gün boyunca başka hiçbir şey düşünmeden doğanın tüm seslerini duymak, tüm güzelliklerini doya doya seyretmek istiyorum.
Villa Cerro Castillo yol üzerindeki küçük bir köy. Araba tamiri yapan bir abi bisiklet tamiri de yapıyormuş ama 28cm jant mı olur diye azarlıyor beni. Kırık jantla devam etmek mi yoksa Cohaique'e dönmek mi daha doğru diye düşündükten sonra devam kararı alıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Ekle