Neden bisiklet seyahati
Geleceğinizi üzerine düşünüp hayallere daldığınız zamanları hatırlayın. Hayallerinizde yaşantınızdaki her değişkeni nasıl biçimlendirdiğinizi, hiç olmadığınız kadar mutlu olabileceğiniz bu dünyada kendinizi nasıl konumlandırdığınızı... Ben de böyle bir hayalin peşinde çıktım yola.Öncelikle söylemem gerekir ki bu bir tatil değil. Gün içindeki fiziksel çabanın yanında planlama ve iletişim gibi konular da zihni hatırı sayılır derecede yoruyor. Rutine binmiş hayata kıyasla çok daha fazla efor sarfediyorsunuz kısacası. Bu seyahatin tatilden çok öte bir anlamı var benim için.
Yeni kültürler, güzel manzaralar herkes gibi benim de çok ilgimi çekti hep. Ama nedense bir hafta için bilet alıp Avrupa ya da Amerika'daki bir şehri gezmek pek de aradığım şey değildi. Vay be insanlar ne güzel şehirlerde yaşıyor, aman da yemekleri ne güzel, gece hayatı da bir başkaymış buranın demek ve tüm bunlara alelacele birkaç güne sığdırıp görülen ülkeler listesine bir tık daha atmak bana anlamlı gelmedi hiç.
Benim istediğim bu güzellikleri hızlı bir şekilde tüketmek değil tam aksine olabildiğince yavaş, tadını çıkararak deneyimlemekti. Bunu yaparken zihnime ihtiyaç duyduğu o boş zamanı verebilmekti. Zihnimdeki her tarafı tebeşir kaplı karatahtayi temiz bir silgiyle silmek ve yaşananları sorgulayarak kendi formüllerimi yazmaktı.
Tüm bunların ötesinde tanıdığınız yeni insanlar var tabi. İnsanları kendi ikliminde tanıyıp türküsünü dinlediğinizde kalbinizde bir yere nüfuz eder ve daha öncekileke benzemez bu tecrübe. Bisikletle seyahat ediyorsanız, hele bir de benim gibi insanlara mümkün olduğunca yakın olmaya çalışıyorsanız, bir anda şehrin bir parçası oluyor kendinizi insanların yakın arkadaşı, abisi, kardeşi gibi hissediyorsunuz.
Doga'ya özlemim belki de Patagonya'ya gidiyor olusumun en buyuk tetikleyicisiydi. Bisiklet seyahati toprak, çimen ve deniz kokusu demek benim için. Doğaya dokunacak kadar yavaş, kıtaları deneyimleyecek kadar hızlı olmak demek. Kekik kokuları içerisinde ilerlerken mola verip yol kenarinda çilek yemek o yörenin hikayesini çilek satan teyzeden dinlemektir. Doğa'nın kucağında, aslında dünyada mal mülk namina ihtiyaç duyduğun şeylerin birkaç çanta ve bir bisikletten ibaret olduğunu anlamak. Sadece gezmek değil, değişmek demek biraz da...
Neden Güney Amerika
Bunu soran çok oluyor. Maddeler halinde anlatmaya alıştım ben de;
- Patagonya hep görmek istediğim bir yerdi. Eşine az rastlanır bir doğal hayatı ve güzelliği içinde barındırıyor.
- Göreceğim ülkelerin tamami İspanyolca konuşuyor. Az çok bildiğim İspanyolca şimdiye kadar zorlanmadan iletişim kurmamı sağladı. Bunun yanında önemli ölçüde gelişti ve artık gündelik konuların haricinde de rahatlıkla konuşabiliyorum.
- Daha önce tanıdığım Güney Amerika'lı arkadaşlarımla hep çok iyi anlaşmıştık. Genel olarak pozitif ve neşeli insanlar olduğundan benim de enerjimi hep yukarı çekmişlerdi. Seyahatimde de böyle insanlarla karşılaşmayı istedim. Şimdiye kadar da hep öyle oldu.
- Güney Amerika bu tarz bir seyahat için dünyadaki en güvenli yerlerden biri. Genellikle insanlarin yabancılara yaklaşımları olumlu. Sorun teşkil edebilecek politik bir gündem veya terör gibi dertler yok.
- Bu kıtada hiçbir ülke Turkiye'ye vize uygulamıyor.
- Doğal Hayatı da tehlikeli değil. Doğada çadırını kurduğunuz aklınıza takılabilecek zararlı bir hayvan yok. ( ayı, yılan vs.)
- Ulaşım masrafı haricinde ekonomik olarak masraflarının kontrol edebileceğiniz bir bölge. Şili ve Arjantin yaklaşık olarak Türkiye ile aynı fiyat seviyesindeki Peru ve Bolivya Türkiye'ye göre oldukça ucuz.
Nerde kalıyorum
Kalacak yer konusu bu tarz bir seyahati planlarken belki de herkesin en çok takıldığı konu. Eğer gidilecek yol boyunca otel rezervasyonu yapmak ekonomik olarak iyi bir çözüm olmamasının yanısıra ayrıca zaman kaybı ve seyahatin gerçek tadından uzaklaştıran bir şey. Şimdiye kadar 5 farklı şekilde konaklama yöntemini kullandım. Hepsini detaylı anlatiyorum;Couchsurfing: Benim hayatımı değiştiren birkaç şeyden biridir. Yakın arkadaşlarım bilir, birçok kez bahsettim bu siteden. Hatta zaten üye olan birçok arkadaşım var. Ama ben bıkmadan anlatmaya devam edeceğim.

Couchsurfing maddi hiçbir kaygı olmadan, insanları evinizde ağırlamanıza, evlerine konuk olmanıza, sanat, spor, eğlence amaçlı aktiviteler için buluşmanıza olanak sağlayan bir site. Başlangıçta birçok insanın aklına güvenlikle ilgili sorular geliyor. Böbreği kaptırma sakın diyenler dahi oluyor :) Bu konuda sadece şunu söyleyebilirim, 100'den fazla insanla tanıştım, evimde ağırladım, evlerine konuk oldum. Şimdiye kadar bir tane bile kötü anım olmamasının yanında tamamında harika zaman geçirdiğimi söyleyebilirim. Tanıştığım insanların da tamamı hiçbir kötü anılarını olmadığını söylüyorlar.
2 aylık sürede yaklaşık 35 gün Couchsurfing kanalıyla tanıştığım arkadaşlarda kaldım. Harika insanlarla tanıştım çok güzel vakit geçirdim.
Bence hayattaki birçok şey gibi, güzel bir tecrübe için de önyargılarımızı bir an için bir kenara bırakmamız gerekiyor. Milyonlarca Couchsurfing kullanıcısı yanılıyor olamaz :).
Warmshowers: Evet isminin biraz garip olduğunu kabul ediyorum :). Bu site de Couchsurfing'e benzemekle birlikte sadece bisikletle seyahat edenlerin veya seyahat etmek isteyenlerin üye olduğu bir site. Şehrinizden geçen bir bisikletçiyi birkaç gün ağırlayabiliyorsunuz. Konuk olduğunuz kişinin bisiklet dünyasına daha yakın olması ve bu yönde tavsiyelerde bulunması bu siteyi öne çıkarıyor. Ancak buradaki kullanıcı sayısı çok daha az olduğundan her şehirde birilerini bulma şansınız olmuyor. 5 gün bu siteden arkadaşlara konuk oldum.
Stealth Camping: Çadırınızı şehrin yakını, şehrin içi gibi insanların görme, rahatsız etme ihtimalinin bulunduğu yerlere kurmanız anlamına geliyor ki genellikle en son başvurduğum yöntemdir bu. Bu durumda hava kararına kadar beklemeniz ve insanların göremeyemeği bir yere çadırını kurmanız, sabah gündoğumuyla uyanıp topuklamaniz gerekiyor. Şimdiye dek 3 defa bu şekilde kaldım.
Wild Camping: Adi biraz ürkütücü olsa da Güney Amerika'da o kadar da wild değil :). İnsanlardan uzak, doğayla başbaşasiniz bu defa. İlk günler biraz ürkütücü olabiliyor, hışırtılar, çıtırtılar falan. Ama alışıyorsun hemen. Şüphesiz en keyifli konaklama şekli bu. Hele bir de güzel bir nehir kenarında arkadaşlarlaysanız çok daha keyifli. Görülen yerler, pedallanan yollar derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsun bile.
Hostel/Kamp alanı:
En son seçenek olarak bu kalıyor tabi. Şimdiye kadar sadece 3 er gün kaldim. Daha güneyde kamp alanlarını daha çok kullanacağım gibi duruyor. Konumuna göre zaman zaman oldukça keyifli olabiliyor.
Bir günüm nasıl geçiyor
Tabi ki bunun bir standardı yok. Bulunduğum bölgeye, gideceğim yola göre degişekle birlikte genel olarak şöyle;Önceki akşam yola çıkıp çıkmayacağima karar veriyorum. Kullandigim GPS programından yolun uzunluğuna, eğimine bakıyor, başka bir siteden de ertesi gün için rüzgarın yönünü ve kuvveti öğreniyorum. Bu durumda gideceğim mesafeye karar veriyorum. Gün sonunda kalacağım yer için Couchsurfing veya Warmshowers'ta mesajlar gönderiyorum ( bu mesajları bazen çok daha önce atmış oluyorum). Sabah yola çıkacağım saate karar verip ona göre uyuyorum.
Sabah bol proteinli bir kahvaltıdan sonra çantalarımı toparlayıp yola koyuluyorum. Sabahki enerjiyle yolun kabasını almış olmak çok önemli.
Genellikle 4-5 saatlik bir yolculuktan sonra öğle yemeği için mola veriyorum. Eğer şehre yakınsam veya yol üstünde ilgimi çeken bir yer görürsem orda yiyorum. Ama ben genelde şehre daha uzak bir noktaya gidip kendi yemeğimi hazırlıyorum. Favorilerim Ravioli, Makarna ve Kuskus. Bisikletçilerin vazgeçilmez yemekleri. Sonrasında duruma göre yarım saat ile iki saat arasında bir süre uygun bir yerde siesta yapıyorum.
Öğleden sonra da 3-4 saatlik bir yolculukla genellikle planladığım mesafeyi tamamlıyorum. Güneş batmadan hedeflediğimiz yere varmaya dikkat ediyorum.
Akşamları eğer misafisem evsahipleriyle zaman geçiriyor, kısa zamanda mümkün olduğunca paylaşımda bulunmaya çalışıyorum. Eğer çadırdaysam
uykum gelene kadar (ki hemen geliyor) kitap okuyor veya birşeyler yazıyor ve sonraki günümü planlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Ekle