Pucón-Pangupulli-Osorno-Puerto Varas-Puerto Montt

5 gündür tozunu yuttuğum otobandan bir süreliğine ayrılma zamanı.  Artık doğayla içine olabileceğim iklimlere daha yakınım.  Volkanlar ve göllerle dolu bir bölgeye doğru pedalliyorum. Volcan Villarrica çok uzaklardan karşılıyor beni. Sürekli daha da yaklaşıyor olmak heyecanlandırıyor, her pedalda bu heyecanı tüm benliğimle hissediyorum.


7 saat kadar süren bir yolculuğun sonunda yaklaşık 100 km'like mesafeyi tamamlayıp Villarica'ya ulaşıyorum. Gölün kenarında bu güzel günün tadını çıkaran insanları görünce ruhumun müziği değişiyor, farklı bir ritmini adamı oluveriyorum.


Burada sahildeki satıcılarından churros alıp enerji depoladiktan sonra kalacağım yere, Pucon'a doğru devam ediyorum. Yaklaşık 1,5 saat daha yolum var. Bol inişli çıkışlı bir yoldan sonra Pucon'a varıyorum. Aynı golün kenarında farklı bir şehir. Konaklayacagim kampı bulup yerleşiyorum hemen. Sonra şehirde kısa bir türün ve alışveriş için dışarı çıkıyorum.


Ertesi gün biraz gölün tadını çıkarıp yola koyuluyorum. Sonraki hedefim bir sonraki golün kenarındaki Panguipulli şehri. Yine volkan ve göl manzaralı harika bir yol var o önümde. İnişi çıkışı bol ama olsun. Gün sonuna doğru Panguipulli şehrine varıyorum. Göl kenarına kurulmuş harika bir kasaba. Akşamüstü, güneşin yavaştan başka diyarlara yolladığı bir anda varıyorum kasabaya. Göl kenarında kalacak bir yer ararken turuncu bir çadır çarpıyor gözüme. Daha dikkatli bakınca çadırın yanındaki iki bisikleti görüyorum.  Burayı benden önce keşfetmiş bu iki bisikletiyı selamlıyorum uzaktan. Bengt ve Joni Hollandalı iki arkadaş. Bugün bisiklet sayahatinde ilk günleriymiş. Bende katılıyorum onlara, birlikte kamp yapıyoruz. 


Ertesi gün benden biraz daha önce ayrılıyorlar kamp yerinden. Yolumuz biraz farklılaşıyor, ben tekrar otobana başlanacağım,  onlarsa göl kenarından devam edecekler.

Yaklaşık 40 km sonra otobana bağlanıyor,  90 km daha gittikten sonra ise Osorno şehrine varıyorum.  Şehirle işim yok, şehrin dışı daki bir tarlada konaklıyorum.



Ertesi sabah yine erkenden uyanıp Puerto Varas'a doğru pedallamaya başlıyorum.  Bugün yılın son günü.  Yeni yıla girmeden evvel saat 18:00 gibi şehre varıp WiFi bulmak ve sevdiklerimi aramak için biraz hızlı olmam lazım. Beklediğim gibi saat 18:00 de varakken otobanda biraz erken çıkıp yanlış bir yola saparak yarım saat kadar uzatıyorum yolu. 18:30 gibi şehre varıp telefon görüşmeleri için yapıp kalacak bir yer arıyorum.  Öncesinde göl ve volkan manzarasını tadını çıkarıyorum biraz.

Tüm hosteller dolu, kamp yerleri çok uzak. Derken abinin biri halimden anlayıp evinin bahçesinde kamp yapabileceğimi söylüyor.  Makul bir ücret karşılığı tabi. Başka seçeneğim yok kabul ediyorum. Çadırımı kurduktan sonra sahile inip az da olsa yılbaşını kutlamış gibi yapayım diyorum. Havai fişekler falan. Saat 1 de çadıra dönüyorum. Uyuyorum hemen.

Ertesi gün  cüzdanının artık benimle olmadığını farkediyorum. Çalınmış da olabilir kaybolmuş da. Neyse... İçindeki para yerine konur elbet. Ama banka kartları vardı. Neyse ki başka bir bankanın kartını ayrı bir yere koymuştum. Ama aksilik bu ya bu kart da çalışmıyor. 1 Ocak Cuma. Tüm dünya ya tatilde. Ve Cumartesi Pazar'ı da düşününce 3 gün para çekmem imkansız.

Palo Coelho'nun Simyacı eserinden birkaç satır geliyor aklıma. Yolda tüm parası çalınan Santiago'nun yaşadığı hezeyanı tadıyorum biraz. Sonra yola çıkış amacımı ve önümdeki güzel günleri düşünerek Santiago gibi yola devam ediyorum.

Cebimdeki toplam para 15.000 peso kadar ( yaklaşık 60 TL). Ne yapacağımı planlamaya çalışıyorum. Derken bir sonraki durağım olan Puerto Montt şehrinden bir couchsurfing daveti alıyorum. En azından konaklama ücretinden yırtacak olmanın verdiği rahatlıkla pedallamaya başlıyorum.  Yaklaşık 30 km sonra Porto Montt şehrindeyim.

Puerto Montt sıkıcı bir şehir.  Ya da parasizliktan bana öyle geliyor.Biraz dinlenme ve zihnimi topla şansım oluyor. Param yok dışarı da çıkmıyorum pek. Bol bol kitap okuyup Pazartesi gününü bekliyorum. Diğer bankanın kartının kullanılabilir olması için banka ile iletişime geçmem gerekiyor. Milletlerarası bir arama yapmak için yeterli param yok. Bu noktada sağolsun arkadaşım Onur devreye giriyor ve bir şekilde bankaya ulaşarak beni aramalarını sağlıyor. Problem çözülüyor ve ben para çekebiliyorum nihayet.

Sonraki gün Chiloe adasına doğru yola çıkıyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Ekle